Liderlik, insanların birlikte yaşadıkları ve yönetimin söz konusu olduğu her yerde gündemde olan önemli bir konudur. Yönetim, insanlık tarihi kadar eski bir konu olup günümüzdeki anlamda işletme yönetimi sanayi devrimi ile başlamıştır. Bilimsel Yönetim, Yönetim Süreci ve Bürokrasi teorilerinden oluşan Klasik Yönetim Yaklaşımı bu devrimle hayat bulmuştur. İşletmelerin daha önceden belirlenmiş kurallar ve ilkeleri doğrultusunda bir makine gibi çalışacağına inanılmıştır.
1930’lu yıllarda, dünyada yaşanan gelişmeler, klasik yaklaşımın eksik yönlerinin de görülmesine sebep olmuştur. Artık insana önem verilmesi gerektiği düşünülmüş ve Davranışsal Yaklaşım olarak da adlandırdığımız Neo-Klasik Yönetim Yaklaşımı hakim olmuştur. Artık ana konu işletme değil, işletme içerisindeki insan unsurudur. Bu dönemde, işletme yapısı ve insan davranışları arasındaki ilişkiler incelenmiş, motivasyon, kararlara katılım ve liderlik gibi kavramlar üzerinde durulmaya başlanmıştır.
1950’li yılların sonlarına gelindiğinde, her olayı belli bir çerçeve içinde başka olaylarla ilişkili olarak incelenmesinin gerekliliğinin ileri sürüldüğü “sistem yaklaşımı” ile Modern Yönetim Yaklaşımı dönemi başlamıştır. Yine, değişik durumlar ve koşullarda yönetimin başarısının değişik kavram, teknik ve davranışları uygulama yeteneğine bağlı olduğunu kabul eden “durumsallık yaklaşımı” da bu dönem içerisindedir.
Post Modern (Modern sonrası) ve Çağdaş Yaklaşımların temel kavramlarından biri de liderlik olmuştur. Çalışan, organizasyon, takım olma, karar alma, eğitim, kişisel gelişim gibi fonksiyonlar artık makama dayanan formal yapıyı temsil eden “yönetici” yerine “lider” kavramını ön plana getirmiştir.
Kısa bir tarihsel gelişimi sonrasında, lider / liderlik ve bir çok kez karıştırılan yönetim / yöneticilik tanımlamalarından bazılarına bakalım.
Liderlik geleneksel olarak kullanılan “yönetim ve idare”den yaklaşık yirmi yıldır daha fazla kullanılmaktadır. Günümüzde liderlik kavramı merkezi yönetimler, çeşitli kurum ve kuruluşlar, şirketler, akademik çevreler ve okullar başta olmak üzere pek çok yerde kullanılmaktadır (Gronn, 2003).
Liderlik; görüşleri, eylemleri ve eğilimleri etkileme, yönlendirme ve yönetmedir (Bennis ve Nanus, 1985).
Genel anlamda, yapılan liderlik tanımlarında asıl olarak vurgulanan ve verilmek istenen mesaj; liderliğin, kendine atfedilen bazı özellikleri ile grupla etkileşmesi ve yapıyı harekete geçirmesidir. Bir başka deyişle birey ya da grup davranışını etkileme ve yönlendirme çabaları liderlik olgusunun özünde yer almaktadır (Eraslan, 2004).
Yönetici; başkaları tarafından o pozisyona getirilmiş, başkaları adına çalışan, önceden belirlenmiş hedeflere ulaşmak için çaba gösteren, işleri planlayan, uygulatan ve denetleyen kişidir. Yöneticinin ödül ve cezaya dayalı yasal gücü ve yetkileri de vardır (Sabuncuoglu ve Tüz, 1998).
Lider; değişmeyle ilgilenir, yönlendiricidir, otoritesi morale dayalıdır, izleyenlere mücadele ruhu aşılar, vizyon sahibidir, paylaşılmış amaca dayalı gücü vardır, güdüler, ilham verir ve aydınlatır. Yönetici; yapıyı korumayla ilgilenir, yöneticidir, otoritesi bürokratik yapıya dayalıdır, mutlu topluluğu korur, liste ve bütçe sahibidir, ödül ve cezaya dayalı gücü vardır, denetler, düzenler ve eşgüdümler (Starratt, 1995).
Yöneticiye, makamı ve mevkisine göre yasal güç ve yetki verilmiştir. Oysa liderin böyle bir lüksü yoktur. Bunun yanı sıra liderlik, yöneticilik gibi bir konum değil, bir süreçtir. Liderlik herkes için ve örgütün her kademesinde erişilmesi mümkün olan, gözlenebilir, anlaşılabilir, öğrenilebilir beceriler ve uygulamalar dizisidir (Kouzes, 1999).
Yöneticilik uygulamaya koymak, işleri yürütmek, yönetim ve sorumluluğu üstlenmek anlamına gelir. Liderlik ise etkilemek, tutulacak yolu ve yönü seçmek, davranışları ve görüşleri yönlendirmektir (Barın, 1999).
Lider, bireyleri ortak hedeflere yönelten, hedefleri benimseten, bireyler arası köprüyü oluşturan, dağınık güç ve bilgiyi bir araya toplayıp sinerji yaratan kişidir (www.msxlabs.org, 2012).
Liderlik, başkalarının davranış, tutum ve düşüncelerini etkileme yeteneğidir (Güney, 1999).
Liderlik, grubu etkileme ve peşinden sürükleme gücüdür. Liderlik ortak amaçlar için birleşen insanları, amaçları gerçekleştirmek için güdüleme, etkileme ve bu insanların davranışlarını ve çabalarını gönüllü olarak amaçlara yönlendirme sürecidir (Gürsel & Negiş, 2003).
Liderlik, karşılıklı davranış ve fikir birliği ile yapıyı harekete geçirmek ve bu hareketi devam ettirmektir (Zel, 2001).
Liderlik, insanları peşinden götürebilme ve onlardan yapmalarını istediği şeyi kendi istekleri ve işbirliği ile yaptırabilme sanatıdır. Kişileri sınıflandırma, özendirme, esin verme, hedef, amaç belirleme yeteneği ve becerisidir (Gürsel & Negiş, 2003).
Liderlik, belirli şartlar altında belirli kişisel veya grup amaçlarını gerçekleştirmek üzere, bir kimsenin başkalarının faaliyetlerini etkilemesi ve yönlendirmesi sürecidir (Koçel, 1998).
Liderin toplayıcı, bütünleştirici ve işbirliği ruhunu yaratıcı nitelikleriyle, örgütün yaşayıp gelişmesi için gerekli olan atmosferi sağladığı kabul edilmektedir. Lider, yaratıcı ve yenilikçi olduğu kadar, gerçekçi olmak zorundadır. Hayali hedefler ve aldatıcı ilgi gösterileri, örgüte güveni sarsar, moral bozucu etki yapar (Budak & Budak, 2004).
Lider, aynı sistemde görev yapan kişileri belirli amaçlar (örgütün genel amaçları) doğrultusunda etkileyen, yönlendiren ve değiştiren; özellikle de insan ilişkilerine dayanan sosyal yetkiyi kullanan kişidir (Yakut, 2006).
Liderlik insanları harekete geçirme etkisidir. Liderlik işyerinde diğer insanları çalıştırma sanatıdır (www.danielgoleman.info, 2012).
Geleneksel bakış açısına göre liderliğin temelinde güç vardır. Bunun anlamı kişiliğin gücünün grubu yönlendirdiğidir. Bilinen liderlik tanımlarının temelindeki “güç” yerine gelecekte “yaratıcı düşünme” liderliğin yeni temeli olabilir (McCrimmon, 2012).
Ben birçok tanım ve yaklaşım sonrasında liderliği; belirli şartlar altında belirli kişisel veya grup amaçlarını gerçekleştirmek için bir kimsenin başkalarının faaliyetlerini etkilemesi ve yönlendirmesi süreci olarak tanımlıyorum.
Comments